24 Mayıs 2011 Salı

Yeni Mezun Olan Bir Öğrenci Ve Özel Sektör !

Her ile bir üniversite kuruldu ama bu üniversitelerin kaliteli akademisyenleri gerçekten var mı? Ve bu üniversitelerin sanayi ile koordinasyonu sağlanmış mı?
Bence asıl sorulması gereken soru bu.
Çünkü üniversitelerden mezun olan öğrencilerin çoğu herhangi bir nedenle KPSS denilen sınavı geçemediği için  bir sonraki durağı olan özel sektöre yönelmek zorunda kalıyorlar.
Ama burada da birçok zorlukla karşılaşıyorlar... Çünkü mezun olan öğrencilerin çoğu sadece teorikte başarılı olabilir. Ama sadece olabilir. Çünkü ezberci sistem öğrenciye teorik dersleri bile bu bir türlü öğretemiyor. Bundan  dolayı konuları layıkıyla öğrenemeyen öğrenciler sınavdan bir hafta önceden konuları ve önceki senelerden çıkmış soruları ezberleyip veya kopya çekerek sınavı geçebiliyorlar. Tabii bu sistemin sonucu olarak teorik bakımdan da öğrenci eksik bırakılmış oluyor.
Burada suç öğrencide diyebilirsiniz. Aslında suç öğrencide değil.  Eğer akademisyenler haftalık olarak öğrencilere düzenli bir şekilde ödevler verirlerse öğrenci de konuları unutmadan dönemi bitirebilir.
Ama bizim akademisyenlerimizin aynen şunu söylüyor: 'Akşam eve gidince dersinizi çalışırsınız.'
Bu sistemle zaten rahatlığa alışmış bir öğrenci ders çalışmaz istemez !
Evet buraya kadar geldiğimizde tek umudumuz olan teorik bilgi de gitmiş oldu.
Peki şimdi ne yapacağız?
Şimdi özel sektör bizi bu halimizle işe de almayacak.
Elinde tecrübeli lise mezunu dururken tecrübesiz eğitilmesi için fazladan zaman gerektiren üniversite öğrencisini mi işe alacak?
Peki ne olacak bu mezun olan üniversiteli işsizlerin hali?

İşte asıl halletmemiz gereken asıl konu da burada yatıyor. Bu sorunu nasıl çözebileceğimizi şu şekilde meddeler haline getirebiliriz.


  • Fen bilimleri okuyan öğrenciler özellikle aldığı derslerin en az %40'nı laboratuarlarda pratik yaparak almalıdırlar. Bu sayede öğrendiği konuları da pekiştirmiş olurlar. Ve akademisyenlerin eşliğinde cihazların çalışmalarını pratikte görmeleri gerekmektedir.
  • Sayısal bilimler okuyan öğrencilere ise akademisyenler hayattan örnekler vererek konuları ilişkilendirmelidirler.
  • Sözel bilimler okuyan öğrenciler ise direk olarak halkın içine karışmalı ve konuları asıl yerinde öğrenmelidirler.
  • Ve en önemlisi üniversiteler KOSGEB ve DPT gibi benzer projelerine özel sektörü de dahil ederlerse başarılı olabilirler. 

Çünkü özel sektörün üniversitelerden neler istediği o zaman anlaşılır. Ve bu projelerde öğrenciler proje asistanı olarak görev almalıdırlar.Bu sayede öğrenciler de mezun olmadan önce özel sektör ile ilgili bir projede görev alarak kendilerini geliştirme olanağı sağlarlar.

Bu sayede üniversiteler hem öğrencilerini eğitmiş olur hem de sanayi ile işbirliği yaparak faydalı buluşların keşfedilmesine olanak sağlarlar.

Ve en önemlisi tüm üniversitelere Teknoloji Transfer Ofisleri kurulması gerekir.

Teknoloji Transfer Ofisleri
Üniversitede yapılan akademik çalışmaların fikri mülkiyet hakları (patent, endüstriyel tasarım) vasıtasıyla sanayiye aktarılması amacı ile çalışan kuruluşlardır. Ülkemizde henüz başlangıç aşamasında olan bu konsept hem akademisyenleri, hem de sanayicinin kendi öncelikleri doğrultusunda çalışmaktan alıkoymaması ve diğer konseptlere göre kurulumun ve yürütülmesinin daha basit olması nedeni üniversite-sanayi işbirliği için en uygun alternatiflerden birisi olarak görünüyor. 

                                                                                                                           
























Ulaş Emre ARSLAN